Turizmin büyük umutlarla başladığı fakat yılın ilk yarısı boyunca çeşitli olumsuzlukların yaşandığı 2023’te yılın sonlarına doğru yüzler güldü. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, ilk 11 ay toplamında 46 milyonu aşkın yabancı ziyaretçi kayıtlara geçti. İniş ve çıkışlarla tamamlanan yılın ardından sektör profesyonelleri, 2023 sezonunu değerlendirip 2024’e projeksiyon yaptı.
Turizmde büyük umutlarla başlayan 2023’te Türkiye, yılın ikinci ayında deprem felaketiyle sarsıldı. Hemen ardından bahar aylarında yapılan ve iki turda tamamlanan genel seçimler, Ukrayna savaşının devam eden etkileri, küresel çapta artan maliyetler ve enflasyon, yılın sonuna yaklaşırken ise İsrail-Filistin arasında patlak veren savaş turizm üzerinde dolaylı ve doğrudan etkilerini hissettirdi.
Tüm bunlara rağmen 2023 için 11 aylık toplam yabancı ziyaretçi sayısı 46 milyon 725 bin 424 olarak açıklandı. Bu rakamlar ise 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 10’luk artışa işaret ederken, artışa geçen grafiğin önümüzdeki yıllara yansıyacağı beklentisi de doğdu.
Yapılan değerlendirmelere göre, 2024’ün gerek yurt dışı fuarlarda edinilen izlenimler gerekse erken rezervasyon talepleri çerçevesine çok daha iyi bir turizm sezonuna ev sahipliği yapması bekleniyor.
Müberra Eresin: “Turist sayısı arttı ama doluluklar geriledi”
2023’te turist sayısı artarken doluluklarda düşüş yaşandığına dikkat çeken Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, geride bıraktığımız yıla ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “2023 yılına iyimser beklentilerle başlamıştık ancak ilk 10 ayda Türkiye’ye gelen turist sayısında yüzde 11,5 artış olmasına karşın doluluklarımız geriledi. Resmi makamlarca açıklanan rakamlarla aramızda çıkan farkın nedeni, biz otelciler 2023 yıl başından Ekim sonuna kadar geçen sürede İstanbul’da doluluk oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 gerilemeyle yüzde 65,5 oldu. Antalya Ocak-Ekim döneminde yüzde 9,5 gerilemeyle yüzde 58,5 doluluğa ulaştı. İlk 10 ayda doluluklarda Türkiye ortalaması ise yüzde 9 düşüşle yüzde 59,7 oldu” şeklinde konuştu.
“Gelirlerdeki artışın maliyetlerdeki artışla aynı düzeyde olmaması sektörü çok zorluyor"
2023’te otel doluluklarındaki düşüşün çeşitli sebepleri olduğunu ifade eden Eresin şunları söyledi: “Genel seçim sürecinin negatif etkisi ve 11 ayrı şehrimizde yaşanan elim depremlerin sonucu olarak talebe yönelik ertelemeler birden kesinleşen iptallere dönüştü ve deprem bizim gündemimiz olduğu sürece dünya medyası da bunu kullanmaya devam etti. Sonuç olarak, o dönem depremler sonrası gelen iptallerin yanı sıra yeni talepler de alamadık. Özellikle şehir otellerimizde yılın ikinci yarısında turist giriş sayılarımız hedeflere uygun olarak gelmeye başladı ancak maalesef kalış süreleri geçtiğimiz yıllarla karşılaştırıldığında oldukça kısaldı. Turistlerin bir kısmı da satış fiyatlarının çok daha hesaplı olduğu kayıt dışı evleri tercih eder hale geldi. Bütün bunların ışığında turist sayıları normal seyrinde giderken, otellerdeki doluluk rakamlarımızın beklentilerimizin gerisinde kaldığını söyleyebiliriz. Bir diğer olumsuz etki de maliyetlerdeki artış oldu. Gelirlerdeki artışın maliyetlerdeki artışla aynı düzeyde olmaması sektörü çok zorluyor. Enerji maliyetlerindeki artış, yükselen personel giderleri, gıda başta olmak üzere malzeme tedariğindeki maliyet artışları oda fiyatlarını da artırıyor. Bütün dünyada artan maliyetlerin yansıması olarak da oda fiyatları yükselmeye devam ediyor.”
“2024 için iyimser ve umutluyuz”
2024 için iyimser olduklarını vurgulayan Eresin, “En son katıldığımız Rimini, Londra, Cannes gibi uluslararası turizm fuarlarından gelen işaretler çok olumlu. Fuarlar oldukça başarılı geçti. Türkiye, en fazla ilgi gören destinasyonlardan biri olarak öne çıktı. 2024 yılında otel doluluklarında artış olacağını umuyoruz. Turizm hareketlerinin normale dönebilmesi için dünyanın dört bir yanında turizmcilerin umut ve beklentisi, uluslararası düzeyde savaş ortamının son bulması...” şeklinde konuştu.
Kaan K. Kavaloğlu: “Olumsuz gelişmelerin sektöre yansımalarını Türkiye dirençli ve güçlü bir şekilde atlatıyor”
2023 yılına ilişkin bir değerlendirme yapan AKTOB Yönetim Kurulu Başkanı Kaan K. Kavaloğlu şu ifadeleri kullandı: “Ulusal ve küresel ölçekte yaşanan yükselen maliyetler, dünyayı etkisi altına alan enflasyon baskısı, kaynak pazarlarda meydana gelen çatışmalar gibi pek çok olumsuzluğa rağmen 2023 yılını, tam olarak beklentilerimizi karşılamasa da, başarılı bir yıl olarak görüyoruz. Yakın coğrafyamızda kaynak pazarlarımızı doğrudan etkileyen savaşların, yaşadığımız felaketlerin turizme olan etkisi tartışılmaz derecede büyük. Tüm bu olumsuz gelişmelerin sektöre yansımalarını Türkiye rakip ülkelere göre çok daha dirençli ve güçlü bir şekilde atlatıyor. Türkiye turizmi seyahat sağlığı güven endeksinde ilk sırada yer alıyor. Sağlık risk haritası içinde en düşük risk gösteren ülkeler arasında. Dünyada gelir ve ziyaretçi sayısı bakımından ilk 5 ülke arasına girdi. Özellikle turizm gelirinde kişi başı turizm harcamasının son 5 yılda 800'den 1.200 dolara çıkması, Türkiye turizminin hem nitel hem de nicel anlamda iyileştiğini gösteren en önemli göstergedir.”
“Büyük hacimli pazarların istikrarlı şekilde büyümesini bekliyoruz”
2024’te turizmde yüzde 15-20’lik büyüme beklendiğini aktaran Kavaloğlu, erken rezervasyon rakamlarının da bu büyümeyi destekler nitelikte olduğunu söyledi. Kavaloğlu, “2024 yılına yönelik ilk verileri alabildiğimiz iki büyük turizm fuarında son derece olumlu yansımalar aldık. Kasım ayında Londra, ocak ayında katılım sağladığımız Hollanda Utrecht turizm fuarları 2024 yılına yönelik olarak ortalama yüzde 15-20 bandında bir büyüme olacağını gösteriyor” dedi. Kavaloğlu, “2023 yılını Antalya, beklentimiz olan pazarlarda pozitif göstergelerle bitirdi. Yaklaşık 15 milyon ziyaretçi ile 2023 yılını tamamladık. Rusya yeniden birinci kaynak pazarımız konumuna yükseldi. Almanya’da süregelen pozitif ivme 2023 yılında da devam ederek, 2024 yılı beklentilerimizi yükseltti. Son yıllarda büyük potansiyele sahip pazar hacmiyle önemli çıkış yapan Polonya, 2022 yılına göre yaklaşık yüzde 40 oranında büyüdü. 2024 yılında çıkış̧ seyrinin devam etmesini bekliyoruz. 2024 yılında da ilk 5 milliyetten talep eğrisinin dengeli bir şekilde artmasını, Rusya, Almanya, İngiltere, Polonya, Hollanda gibi büyük hacimli pazarların istikrarlı şekilde büyümesini bekliyoruz” şeklinde konuştu. İç pazarda ise Antalya özelinde herhangi bir daralma beklenmediğini vurgulayan Kavaloğlu, “İç pazar hem ulusal hem de küresel olarak en fazla önem verilen kaynak pazarlardan, pandemi dönemi gibi kriz süreçlerinin can simidi olmuş, pek çok kaynak pazarın turizmi içe döndürme planlamaları oluşturduğu en stratejik pazar” şeklinde konuştu.
“Her şey dahil sisteminin standardını belirleyeceğiz”
Sektörde konuşulan “kademeli her şey dahil” uygulaması hakkında AKTOB Yönetim Kurulu Başkanı Kaan K. Kavaloğlu şu yorumu aktardı: “Peş peşe çok iyi geçen sezonların ardından her şey dahil sisteminin de hafifletilmesi gerektiğini düşünüyorum. Rekabetin zorlu olmasından dolayı bazı şeylerin içini fazla fazla doldurduk. Rakiplerimiz bu kadar yoğun çalışmalar yapmıyor. Bir tık geriye gelmek gerekecek. Bunun çalışmasını da yaptık. Her şey dahil sistemini düşük, orta ve yüksek seviye olarak planladık. Otellerin gelirine göre de bunu raporladık. Bu sistemin standardını belirleyeceğiz artık.”
Atilla Aytun: “Başkent’te kültür yolu festivali ve Cumhuriyet’in 100. yılı kutlamalarının olumlu yansımaları görüldü”
2023’ün zor başlayan bir sene olmasına rağmen turizm sezonun başarılı şekilde kapandığını dile getiren ANTOD (Ankara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği) Başkanı & Radisson Blu Hotel Ankara Genel Müdürü Atilla Aytun, “2023 yılı maalesef olumsuzluklarla başladı. Deprem dolayısıyla ve sonrasında gerçekleşen seçim süreci ile sektörde hem konaklama hem de etkinliklerde yavaşlama ve düşüş yaşanmıştır. Yılın ikinci yarısı ile sektör olumlu bir ivme kazanarak tüm sektör yılı ticari ve misafir memnuniyeti olarak başarılı bir şekilde kapatmıştır. Başkent’te ise hem kültür yolu festivali hem de Cumhuriyet’imizin 100. Yılı kutlamalarının şehirde gerek konaklama gerekse etkinlik olarak olumlu yansımaları görülmüştür” ifadelerini kullandı. Erken rezervasyon kampanyaları kapsamında geçmiş yıllara göre daha yüksek bir talep görüldüğünün de altını çizen Aytun, “Turizm tüm yıla yayılmış olup, yıl boyu talep almakla beraber özellikle yaz ayları ve tatil günleri yerli ve yabancı turist anlamında yoğun geçmektedir” dedi.
“Sağlık turizmi kapsamında Ortadoğu ve Afrika pazarlarından talep bekliyoruz
Radisson Blu Hotel Ankara’nın ağırlıklı olarak kültür gruplarını ağırladığını sözlerine ekleyen Aytun, “Ana pazarlarımız Güney Amerika ve İtalya, İspanya’dır. 2024 yılında mevcut pazarlarımıza devam ediyor olup, sağlık turizmi kapsamında Ortadoğu ve Afrika pazarlarından talep beklemekteyiz” dedi. Devam eden Ukrayna ve Filistin savaşlarının yeni sezona yansımalarını hakkında da değerlendirmede bulunan Aytun şunları kaydetti: “Ankara’ya mevcut günlük uçuşları olan Ukrayna Havayolları savaş nedeni ile tüm seferlerini iptal etmiş bunun neticesinde de havayolu konaklamaları sona ermiştir. Aynı zamanda Ortadoğu’da yaşanılan savaş ve gerginlik ülkemize gelen kültür grup rotalarını olumsuz etkilemektedir. Bu pazarla bağlantılı tüm noktalarda iptaller devam etmektedir. Yeni talep ve rezervasyonlar gelmemektedir. 2024 yılının tüm global olumsuzluklarına rağmen sektörümüzün hem başkent hem de ülkemiz adına olumlu devam edeceği düşüncesindeyim.
Mustafa Kemal Çubuk: “Erken rezervasyon kullanım oranında anlamlı bir büyüme var”
TatilBudur Satış ve Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Çubuk ise, 2023 sezonuna yönelik şu değerlendirmeyi yaptı: “2023 oldukça iyi sonuçlar elde ettiğimiz bir sene oldu. Pandemi sonrasında başlayan pazar payı artışımızı sürdürürken; rezervasyon bazında da resort ürün grubunda yüzde 23’ü geçen bir büyüme yaşadık. Bu büyüme 2023’e dair öngörümüzün üzerinde bir büyüme oldu.” 2024 erken rezervasyon kampanyasının ise kasım ayında başladığını belirten Mustafa Kemal Çubuk, “Yaklaşık 2,5 aydır süren “Erken Rezervasyon” kampanyamızda bir önceki yıla göre büyüme oranımız yüzde 40’ın üzerinde oldu. Bu olağanüstü bir büyüme rakamı. Son yıllarda enflasyonun otel fiyatları üzerindeki tesirini tüketiciler gayet iyi okuyor. Dolayısıyla erken rezervasyon kullanım oranında çok anlamlı bir büyüme var. Erken rezervasyonda gözlemlediğimiz büyümenin anlamlı bir kısmını genel büyümemize yansıtmak istiyoruz. TatilBudur olarak iç pazar ağırlıklı hizmet veriyoruz, eş zamanlı güçlü online kaslarımız aracılığıyla 2024 yılında dijital satış kanallarımızı daha da kuvvetlendirerek farklı hedef kitlelere ulaşmayı, tüketiciye yönelik yeni projeleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
“Her şey dahilin sınırlarının ve standartlarının belirlenmesi sektörün öncelikli konularından olmalı”
Sektörde konuşulan “kademeli her şey dahil” uygulaması hakkında da yorumlarını aktaran Çubuk şöyle devam etti: “Yeme-içme ve konaklama gibi sağlık ve güvenlikle bu kadar ilişkili hizmet alanlarının standartlarının genel hatları ile belirlenmesi ve denetlenmesi öncelikli bir ihtiyaç. “Her şey Dahil” tanımının oldukça genel bir tanım olduğunu ve müşterilerin bu noktada beklentileri üzerinden suistimal edilebildiklerini düşündüğümüzde, bu tanımın sınırlarının ve standartlarının belirlenmesi bence sektörün öncelikli konularından olmalı. Bunlara ek olarak özellikle alkollü ürün servisinin “Her Şey Dahil” kapsamı içerisinde tutulması da tartışılmalı. Yiyecek – içecek konseptlerinde alkollü içecekler ekstra ücrete tabi olarak sunulabilir. Bu şekilde fiyatlar üzerinde önemli bir artış çarpanından kurtulabiliriz, isteyen müşteriler ekstra ücret ödeyerek tercih ettikleri alkole çok daha iyi standartlarda ulaşabilirler.”
Comments